Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | nitelikli çoğunluk | qualified majority n. | ||
Therefore, the number of issues decided by a qualified majority will increase. Dolayısıyla nitelikli çoğunlukla karar verilen konuların sayısı artacaktır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | nitelikli çoğunluk | qualified majority n. | ||
There is a world of difference between qualified majority and disqualified unanimity. Nitelikli çoğunluk ile niteliksiz oybirliği arasında dünya kadar fark vardır. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | nitelikli çoğunluk | qualified majority n. | ||
The intention is to modify the common text and that requires a qualified majority. Ortak metnin değiştirilmesi amaçlanmaktadır ve bunun için nitelikli çoğunluk gerekmektedir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | nitelikli çoğunluk | supermajority n. | ||
Trade/Economic | nitelikli çoğunluk | super majority n. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Politics | nitelikli çoğunluk oylaması | qmv (qualified majority voting) abrev. | ||
Lastly we cannot support QMV in the CFSP. Son olarak ODGP'de nitelikli çoğunluk oylamasını destekleyemeyiz. More Sentences |
||||
Institutes | ||||
Institutes | nitelikli çoğunluk oylaması | qualified majority voting n. | ||
Anything short of qualified majority voting will not be a solution. Nitelikli çoğunluk oylaması dışında hiçbir şey çözüm olmayacaktır. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Idioms | abd senatosu'nda, işi uzatmamak için çoğunluk partisinin gereken %60 nitelikli çoğunluk yerine salt çoğunluğu sağlayarak hareket etmesine izin vermek | go nuclear v. |